MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır” diyerek Anayasa Mahkesi’ni (AYM) hedef aldı.
Cumhuriyet TV’ye Bahçeli’ni sözlerini değerlendiren idare hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday, “AYM kaldırılırsa fecaat olur” açıklamasında bulundu.
“AYM’NİN DÜZENLENMESİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ GEREKTİRİR”
Bahçeli’nin sözlerinin hukuki anlamda geçersiz olduğunu vurgulayan Günday, “Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması, yeniden düzenlenmesi bir anayasa değişikliğini gerektirir. Bu anayasa değişikliğini yapacak bir meclis çoğunluğu da yok. Dolayısıyla bunun hukuken bir anlamı yok” dedi.
“AYM KALDIRILIRSA FECAAT OLUR”
AYM’nin kaldırılması durumunda olası tehlikelerin altını çizen Günday, “Anayasa Mahkemesi tamamen ortadan kaldırılırsa fecaat olur. Anayasa Mahkemesi, bireylerin hak ve özgürlüklerine yasamadan gelecek müdahaleleri önlemek ve temel misyonu temel hak ve özgürlükleri korumak olan bir yüksek mahkemedir. Bu kalktığı takdirde sözünü ettiğimiz bütün bu güvencelerin de ortadan kalkması durumu doğar. Parlamentoda çoğunluğu ele geçirenler, istedikleri yasayı çıkartabilecekler, istedikleri şekilde hak ve özgürlüklere müdahale edebilecekler, istedikleri şekilde kolluğa yetkiler verebilecekler. Arzu ettikleri de galiba bu” ifadelerini kullandı.
“İLK 4 MADDENİN DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF DAHİ EDİLEMEZ”
Son dönemde tartışma konusu olan anayasanın değiştirilemez ilk 4 maddesine ilişkin, “Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Ancak o 4 madde içerisinde 2. maddede Cumhuriyet’in temel nitelikleri sayılıyor. Onlardan en önemlisi de Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik, laik bir sosyal hukuk devleti olduğudur. Burada hukuk devleti vurgusu yapılıyor. Hukuk devletinin gereği de ülkesinde yaşayan tüm insanlara hukuksal güvence sağlamaktır. Hukuksal güvence de başta temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıyla sağlanacaktır. Anayasa Mahkemesi de hak ve özgürlükleri güvence altına alır” açıklamasında bulundu.
“HUKUK DEVLETİNDE ANAYASAYI FİİLE DURUMA UYARLAMA DÜŞÜNÜLEMEZ”
Son anayasa değişikliğinin ardından şimdi tekrar anayasa değişikliğinin gündeme gelme nedenini açıklayan Günday, sözlerine şöyle devam etti:
“2017 yılında Bahçeli fiili durum ile hukuki durumun birbirine uymadığını ve anayasayı fiili duruma uyarlamayı gerekçe olarak göstermişti. Bir hukuk devletinde bu düşünülemez. Anayasaya aykırı bir fiili durum olamaz. İşte şimdi de böyle fiili bir durumun çıktığını söylüyorlar. Hatay’dan milletvekili seçilen Can Atalay’ın tutukluluğuna dair AYM ihlal kararı verdi ve Atalay’ın tahliyesini istedi. Yargıtay, AYM’ye ‘haddini aştı’ deyince gündemde olduğu için bu bahane edildi.”
“BU KADAR TUTARSIZLIK OLABİLİR Mİ?”
Can Atalay ile benzer durumun 9 yıl önce de yaşandığını ancak sonucunun farklı olduğunu hatırlatan Günday, “2014 yılında MHP’den milletvekili seçilmiş olan Engin Altay tutukluydu. Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu bir ihlal kararı sonrasında çıktı ve TBMM’de yerini aldı. Bu kadar tutarsızlık olabilir mi? Yani sayın Bahçeli’nin partisinden seçilmiş olan bir milletvekili hakkında verilmiş olan bir ihlal kararında o zaman Anayasa Mahkemesi fevkalade iş yaptı, Anayasa Mahkemesi hakkı hukuku savundu, o zaman iyi iken şimdi aynı durum söz konusu kıyamet koptu” diyerek sözlerini noktaladı.