Dünyada yazılan en iyi romanlar arasında yer alan, klasiklerin baş tacı, Tolstoy’un ünlü eseri Anna Karenina, alarm takılan haliyle sosyal medyada peynirle karşılaştırılınca yorumlar da klasiklere dönüştü. Ekonomistlere benzer yorumlar ve sorgulamalar birbirini izledi.
Anna Karenina’nın ilk cümlesinde dediği gibi: “Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.” Artık ekonomiler de buna dönüştü.
Türkiye’de yaklaşık son 5 yılda izlenen enflasyondaki yükselişle gelir seviyesindeki düşüş, birçok temel gıda ürününde çalınmaya karşı alarmlar takılmasına neden olmuştu.
Kitap okuyanların ahlaki durumuna atıfla hırsız olmayacaklarının söylendiği “aforizma” da görülen son alarmla boşa düştü. Ünlü Rus klasiği Anna Karenina’ya alarm takıldı ve bu görüntüye peynir benzetmesinin yapılması da ilgi çekti.
Ancak milyonluk tespit bu alıntıyla geldi. Aşk ızdırabı çeken Anna Karenina dahi bu yazılanı görenlerin hissettiklerini anlayacak bir buhran yaşamış mıydı bilemedik.
Ardından gelen yorumlar da adeta klasik eser gibi aktı gitti.
Ekonomideki sorunların giderek hissedilir olmasıyla başka bir Rus klasiği olan Suç ve Ceza’nın kahramanı Raskolnikov’a benzer hisselerle sorgulamalara dönüldüğü görüldü.
Ekonominin yanında sosyoloji ve psikolojinin de normalleştirdikleri sorgulamaları giderek derinleştirdi.
Çok daha temel ürünlerde gördüklerimizin bir kısmını normalleştirmezken,
Alarmların bir kısmı tamamen Türkiye’nin kendine özel dinamikleriyle hissediliyordu.
Bazı can alıcı yorumlarda ekonomiden daha derinlere inilirken,
Soruna farklı açılardan bakanlar da “roman” gibi görüntüyü irdeledi.
Yetmedi, dünyadan da örnekler sunuldu ki bu görüntünün bedeli de 75 dolardı.
Finalde, “esprisini açıklamak zorunda kalan” yazar, kendini nasıl hissetti? Sizin yorumunuzu da bekliyoruz.
